Geleneksel ya da modern, benimsenen her sanat tarzı, bir sanatçı arayışı ile birlikte uygulanmaktadır. Ancak her ikisi için de geçerli olan ilk ve temel soru şudur: “Buluş veya yenilik”in sınırları nereye kadar uzanacaktır? Geleneksel bir tavrın geri bağlantıları, geçmişin ilkelerine uygunluğu bir “tekrarlama” anlamında uygulanıyorsa, bu bağlamda sanatçının yorum hakkı olmayacaktır. Ancak, kuralların dışına çıkılması mümkün olmasa bile, bir tür yenilik ve tazelik katmak her zaman mümkün gözükmektedir. Unutulmaması geren başlıca ilke; buluş ve yeniliklerin, minyatür ile hat sanatında farklı boyutlarda ele alınması, soyutlama ve stilizasyon işlemlerinin her sanat şubesinde apayrı yöntemlerle uygulanması gerektiğidir. Bir başka deyişle, her sanat şubesi için geçerli ortak bir plastik müdahale dili olmasa bile, sanatçı, küçük de olsa bir yorum hakkına sahip olacak, bunun arayışları içine girecektir.